Galatasaray tarihinin en pahalı kadrosunu kurdu. Transfer sihirbazı (!) ilan edilen Erden Timur başroldeydi. İnternet sitelerinde ve gazetelerde her gün fotoğrafları çıktı. Tek elden servis edildiği belli olan haberler, telefon kulağında sürekli konuşan fotoğrafları! Onu getiriyor, bunu getiriyor!
Sanmayın ki paraları cebinden veriyor!
Sanki Galatasaray’ın daha iyi olması için yapılan transferler değildi de reklam kokan hareketlerdi bunlar.
Galatasaray’ın içinde tepki gösterenler vardı, bunu açık açık dile getirenler de. Ama ne demişti başkan Dursun Özbek; “Bu takım Şampiyonlar Ligi için kuruldu!”
Oysa transfer aynı bölgeye bir kaç adam bulup da getirmek değildir. Transfer takımı oluşturmak için dengeli yapılır. Bir sol veya sağ bekin gittiğinde orada oynatacak alternatifinin çok önceden alınmış olması demektir.
İşte bu yapılmadı.
Bakın Galatasaray Avrupa’daki en kritik maçlarına sağ ve sol beksiz çıktı.
Peki transfer sihirbazı neden transfer yapamadı?
Boey’in transferinden gelen paraları nerede?
Ben de isterdim Galatasaray’ın Avrupa’da yürümesini. Gurur duyardım bir Türk vatandaşı olarak.
Ama değerinin yarısı kadar bile olmayan takımlara Kopenag ve Prag gibi elenmesinin de hesabını en küçük bir başarıda hava atanlar sorumlu olarak vermeli. Örneğin Köhn’ün Avrupa’ya yazılamaması, Aureier’in sakat gelmesi transfer hatası değil de nedir?
Gelelim Okan Buruk’a.
Ben hayatımda bu kadar hakemle oynayan teknik adam ne gördüm, ne duydum!
Her maçta kenarda, sürekli hakemlere isyan halinde.
Her maçtan sonra hele de yenilmişse veya berabere kalmışsa eğer hep hakemler hedefinde.
Sparta Prag maçının İngiliz hakemine de verdi veriştirdi!
İşte böyle yaptığı sürece kendisindeki hataları hiç göremeyecek. Takımındaki yanlışlıkları düzeltme yoluna da gitmeyecek.
Neden? Çünkü hep hakemler de hakemler.
Sanırsın Türkiye’de ve dünyada bütün hakemler birleşmiş, “Biz bu Okan Buruk’u nasıl durdururuz, Galatasaray’ı nasıl yıkarız” diye plan yapıyor.
Artık yeter!
