Seçimler öncesinde ülkenin demokrasiye geçtiği 1978’den bu yana ilk defa aşırı sağcıların hükümette yer alabileceği korkusu hâkimken yüzde 12.3 oy ve 33 milletvekili kazanan aşırı sağcı Vox partisi ile PP’nin oluşturması beklenen sağ blok, 350 koltuklu mecliste salt çoğunluk olan 176’nın gerisinde kalarak 169 koltuk elde edebildi. İktidardaki İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ise yüzde 70 katılımın sağlandığı seçimleri ikinci sırada 31.7 puan ve 122 koltukla tamamladı. Bunun yanında mevcut azınlık koalisyonundaki solcu Birleşme Hareketi (SUMAR), 31 koltuk ve yüzde 12.31 oy ile sandıktan 4. parti olarak çıktı. Bölgesel partiler ise sonuçlara damga vurdu.
Bölgesel partiler ise toplamda 28 sandalye kazandı. Bunlardan 2019’da sol koalisyon hükümetine destek vermeyen Katalan milliyetçisi Junts, PSOE lideri Başbakan Pedro Sanchez’e “taviz karşılığında destek verebileceği” mesajını verdi. Öte yandan 7 vekil kazanan Katalonya Cumhuriyetçi Partisi Sanchez’e arka çıkacaklarını belirtti.
Barselona Özerk Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Eva Anduiza ise İspanyol halkının, anketlerin öngördüğü sonuçlardan biri olan PP ile Vox arasındaki koalisyona destek vermediği yorumunu yaptı. Cumhuriyet’e konuşan Anduiza, “İspanyol halkı, bölgesel azınlıkları temsil eden partiler göz ardı edilerek hükümete erişimin sağlanamayacağını da teyit etti. Yönetilebilirliğin anahtarı bölgesel partilerin elinde” dedi.
“PP’nin azınlık hükümeti kurmak için destek alması pek olası değil” diyen Anduiza, “En olası sonuç, PSOE ve SUMAR koalisyon hükümetinin bölgesel partilerin çoğunun desteğiyle yenilenmesi ya da yeni bir seçimdir” ifadelerini kullandı.
