Yaparsın Şekerim dedi ve bu isim ile digital platformlarda belgeseli yayınlanandı. Halk arasına yayılan “Yaparsın Şekerim” sloganı bu sıralar yerini “Yaşlanmaya Vaktim Yok”a bıraktı. Hâlâ tiyatro yapan ve eğitim veren usta sanatçıya, günümüzdeki İsrail-Filistin savaşından doğduğu şehre kadar sorularımızı sorduk.
95 yaşındasınız ve doğduğunuz şehir Mersin’de onur ödülü alacaksınız. Bu size ne hissettiriyor.
Mersin’den bir ödül almak tabii ki mutluluk verici. Diğer ödüllerimden çok ayırmıyorum. Belki de bu yaşımdan dolayı…
Gençler size ulaşmaya, oyunlarını size göstermeye çalışıyorlar. Bu metinleri değerlendirme şansınız nasıl oluyor mu?
Oluyor tabii. Bir kere okulumuz var orada değerlendiriyoruz. Workshoplarımızda devam ediyor. Gençler ile çalışmam hiçbir zaman bitmedi. Allah ömür verdiği sürece de bu devam edecek.
Bir cümle kurdunuz çığır açtınız. Nedir bu cümleniz ve nasıl söylediniz?
“Yaşlanmaya Vaktim Yok” dedim. Bunu böyle düşünüyorum. İçimden geldi. Çalışmak en güzel şey. Çalıştıkça asla yaşlanmazsınız. Bunu unutmayın. Ben gençliğimi buna borçluyum. Hâlâ şehirlerarası seyahatlerim, turnelerim oluyor. Yerimde durmayı sevmiyorum.
Şu anda dünyanın seyrettiği bir savaş var. Siz bir oyuncusunuz ve duruşu olan bir sanatçı olarak İsrail ve Filistin savaşı için görüşünüzü almak istiyorum.
Düşünmemeye çalışıyorum ve çok üzülüyorum. Hep dua ediyorum. İnşallah biter diye çünkü çok fazla insan ölüyor. Bir yerde de şunu diyorum. Museviler, 2. Dünya Savaşı’nda 6 milyon insanın öldürüldüğü bu savaşın intikamını alıyorlar. Bu tabiî ki savaşın sebebi değil. Bu savaşın tamamen bir an önce bitmesini istiyorum.
Cumhuriyet 100 siz 95 yaşındasınız. Nereden nereye geldi diye sorsam ne cevap verirsiniz?
Ben bir Atatürkçüyüm babam da öyleydi. Ben böyle yetiştirildim. Bu yaşımda Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamak bana onur verdi.
